Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi Görüşme Notları

Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi Görüşmesi Hakkında Notlar
MAZLUMDER Cezaevleri Çalışma Grubu faaliyetleri kapsamında, 20 Temmuz 2012 tarihinde, Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’ndaydık.
Komisyon üyeleri Av. Okan Kadir Bektaşoğlu ve Av. Kaya Kartal tarafından yapılan görüşmelerde özellikle cezaevlerinde tutulanların durumları, cezaevlerinin genel durumu ve yaşanan problemler, F tipi uygulamasının nasıl bir tecrit ortamı hazırladığı, gardiyanların mahpuslara karşı tutumlarının ne derece insanlıktan uzak ve onur kırıcı olduğu hususları üzerinde duruldu.
65 yaşında olan siyasi mahpus Seyyid Ertul (el-Kaide dosyasından ceza almış) ile yapılan görüşmede özellikle cezaevi sevkleri sonrasında yaşanan “soyarak arama” mevzusu gündeme geldi. Onur kırıcı olan bu muameleye karşı duranların, 8–10 kişilik görevli saldırısına maruz bırakılarak zorla elbiselerinin çıkartılması suretiyle arandıkları hususu not edildi. Yine nakiller sonrasında özel eşyalarının çoğunu getiremedikleri, bir cezaevinde kabul edilen eşyanın bir başkasında güvenlik nedeniyle reddedildiği hususu üzerine duruldu.
Abdussettar Yıldızbakan (Hizbullah dosyasından ceza almış) ile yapılan görüşmede ise isteğine rağmen koğuşunun değiştirildiği ve yalnız kalmak isteyen başka bir siyasi mahpusun koğuşuna zorla götürüldüğü, sırf ayrı odalarda kalmak istediği için süngerli oda tabir edilen hücreye atıldığı ve hakkında disiplin soruşturması başlatıldığı, her seferinde “daha birbirinizi öldürmediniz mi?” şeklinde alay ederek ve tehdit ve hakaretlerde bulunarak kendilerine psikolojik baskı uygulandığı, en basit şikayetleri neticesinde gardiyanlarca “arama” adı altında odalarının ve eşyalarının dağıtıldığı, oruç için (Ramazan öncesi) beklettikleri yemeklerinin ve ayranlarının yerlere döküldüğü, karşılık vermeleri için kışkırtıldıkları, dini içerikli kitapların yerlere atıldığı, psikoloğun yüz yüze görüşme yapmadığı ve görüş alanına kağıt kapatmak suretiyle mazgaldan görüştüğü, gardiyanları çağırmak için konulan zillere basmanın hukuksuz olarak yasaklandığı, bu yüzden kapıya vurduğu için bunu da protesto olarak değerlendirip kendisini hücreye attıkları, İnfaz Hakimliğine yapılan başvurulardan sonuç elde edemedikleri şeklinde bir takım şikayetler gündeme geldi.
19 yaşına cezaevinde giren Adem Tunç ile yapılan görüşmede, molotof attığı iddiasıyla cezaevine konulduğu, burada koşulların çok ağır olduğu, keyfi aramaların yaşandığı, sürekli gardiyanların hakaret ve tehditlerine maruz kaldıkları, telefonla görüşmelerinin engellendiği, istediği arkadaşlarıyla kalmasının engellendiği, sırf kavga çıksın diye 3 kişiye 1 kişilik yemek getirildiğini, sevdiği kızın fotoğrafını yırtmaları üzerine yatağını yaktığını öğrendik. Gerçekten çocukluktan daha çıkmamış bir insanın nasıl bir psikolojiye sokulduğunu gördüğümüz Tekirdağ cezaevinde yaşananlarla ilgili olarak Adem Tunç, yangın sonrasında hastaneye götürüldüğünü, hastaneden getirildikten sonra cezaevi müdürünün önünde sivil gardiyanlarca dövüldüğünü, 2 gün yemek verilmediğini, betonda yatırıldığını ifade etti.
Anılan özel yakınmalar dışında genel olarak:
– Kolilerinin ellerine 1 ayda ancak ulaştığı, mektuplarının biriktirilerek getirildiği,
– Ortak alana çıkma vb. haklarının ellerinden keyfi nedenlerle alındığı,
– Müdürlerle görüşmenin mümkün olmadığı,
– Sevk taleplerinin reddedildiği,
– Açık görüş sırasında eşyalarını ziyaretçilerine veremedikleri,
– Sıcak suyun haftada 1 gün, 2 saatliğine verildiği,
– Kantinin fazla pahalı olduğu,
– İdarenin mahpuslara karşı fazla katı ve problemli davrandığı,
– Bazı yazdıklarının dışarıya gönderilmediği,
– Resmi kurumlara gönderilen ve bu kurumlardan gelen yazıların bazen engellendiği, bazen geciktirildiği,
– Gazetelerinin biriktirilerek teslim edildiği hususları ayrı ayrı not edildi.
Birçok cezaevinde yanlış veya kötü niyetli olarak uygulanan hükümlüler açısından 3 avukat sınırlandırması Tekirdağ 2 Nolu F Tipinde de karşımıza çıktı. Bu sınırlandırmaya göre hükümlüler vekâletnamesi olan avukatlarıyla ancak mesai gün ve saatleri içerisinde görüşebilirken vekâletnamesi olmayan avukatlarla en fazla 3 defa görüştürülüyor. Bazı cezaevleri bu sınırlamayı avukat açısından uygularken bazıları hükümlü açısından uyguluyor. Hukuka ve avukatlık mesleğinin niteliğine aykırı bu uygulamanın da ciddi bir ihlal olduğunu bir kez daha vurgularız.
 
MAZLUMDER Cezaevi Komisyonu Adına
Av. Kaya KARTAL

Yorum bırakın